Dedem Korkut Kitabı Araştırmaları
Doç.Dr. SalahaddinBekki
Manas Yayıncılık, 2016, S.156, Elazığ



Dedem Korkut Kitabı hakkında Profesör M. Fuat Köprülü (1890-1966)’ye atfedilen ve hemen her yerde tekrar edilerek klasikleşen tespit şöyledir: “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar.” Dursun Yıldırım (1946-), Dedem Korkut Kitabı’nı “Dünya tarihinin ve dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli medeniyet miraslarından ve yazılı kaynaklarından biri” olarak görür. Umay Günay (1943-), “Türk Edebiyatının şaheserlerinden biri” olarak değerlendirir. Saim Sakaoğlu (1939-), “Türk destanlarının tacı”; Ahmet Bican Ercilasun (1943-) ise “edebî türlerin padişahı” olarak kabul eder. Faruk Sümer (1924-1995) bu abidenin “kır çiçekleri kadar güzel” olduğunu söylerken Orhan Şaik Gökyay (1902-1994) da onu, “hiçbir zaman tazeliğini yitirmeyen, eskimeyen, yetişmekte olan bir genç kızın bugünden yarına artan güzelliğine” sahip canlı bir varlık olarak tavsif eder. Yabancı araştırıcılardan VasiliyVladimiroviçBarthold (1869-1930), “Anadolu’da şimdiye kadar [1894] bilinen bütün destanlar, Korkut’unkinden şiir ve incelik bakımından aşağıdadır.” derken EttoreRossi (1894-1955), “Dede Korkut metni alanında tektir. Dil bakımından özgündür. Dil ve kültür açısından onun ile mukayese edilecek bir metin elde edilememiştir.” şeklinde görüş belirtir. Ensar Aslan (1944-) ise yapılan yüzlerce çalışmaya nazaran Dedem Korkut Kitabı’nın hala bir “sır küpü” gibi karşımızda durduğunu söyler.
Bu çalışma, Dedem Korkut Kitabı ve onun kahramanlarıyla ilgili olarak bugüne kadar üzerinde hiç durulmamış veya çok az temas edilmiş noktaları öne çıkararak okuyucuda bu konular hakkında daha geniş bilgi edinmek arzusu uyandıracağı ümit edilen tespit ve değerlendirmeler içermektedir.